3 Ağustos 2009 Pazartesi

Godot'yu Beklerken


uzun zaman önce okumuş olduğum eseri, tekrar raftan çıkartıp aldım elime...arkadaşlığımız hala devam ediyor...
......................
ESTRAGON – Çok güzel bir yer. ( Geri döner, rampa kadar yürür, seyircilere doğru bakar. ) Güleç görünümler. ( Vladimir’ e döner. ) Haydi gidelim artık.
VLADİMİR – Gidemeyiz .
ESTRAGON – Niye ?
VLADİMİR – Godot'yu bekliyoruz.
.......................

bu eseri özetlemeye çalışmak Samuel Beckett'e ihanet etmek demektir. eserle ilgili çok yorumlar yapılmış, çeşitli etiketlemeler dahi olmuştur.
Godot'un Tanrı olduğunu düşünenler; eserdeki ağacın "çarmıh" bütün oyunun da Hristiyanlık üzerine kurulu olduğuna inananlar; vicdanın, kaygının hakim sürdüğünü söyleyenler....
ama bir aktör (kim olduğunu bilmiyorum) şöyle bir yorum yapmış belki de en ilginç olanı bu: 'Oyun, çocuklar için çok kolay. Yetişkinler içinse çok zor.'
aktörün torunu şöyle özetlemiş olayı: "İki adam, bir adamı bekliyor. Adam gelmiyor." (: sanırım bazen çok da düşünmemek gerekiyor değil mi?

neyse efenim, benim asıl söylemek istediğim şey; yıllar sonra Godot'yu elime almak çok güzel bir duygu...
ve arada sırada yaptığım, "geçmişte bugün" olaylar zincirine Godot'yu Beklerken eklenecek. 1949 yılında insanlığa Beckett tarafından armağan edilen bu şahane eser, 1953 yılında ilk defa Paris'te Fransızca olarak sahnelenmiş, 3 Ağustos 1955 tarihinde de ingilizce olarak ilk kez Londra'da sahnelenmiştir.

hala elinize almadıysanız, daha fazla gecikmeyin derim...
sevgiler, saygılarrr...