10 Ağustos 2009 Pazartesi

kaybolmak, kaybolmamak



şu anda birileri bir yerden sevdiğine kavuşmak için kilometreler katediyor; kimileri yarinden ayrılmış, ayrılığın kaldırılamaz -ama kaldırılması zorunlu olan- yüküyle kilometreler üzerinde geri dönüyor yuvasına; kimileri çok sevdiği birisinin hastalığının haberini almış ve ona ulaşmak için -belki de onu son bir kere daha görebilmenin bencil umuduyla- kilometreler üzerinde koşuyor...

yani demem o ki günlük;

bu koşuşturmacaların içinde kaybolmamak elde değil;

ama kaybolmamak esas olan...


...artık çabuk gel İstanbul...