22 Nisan 2010 Perşembe

diyorum ki...

tüm ağırlığı ile sırtını yorgun bedenime yaslamış bir buğu var... karşımda da durmuyor içime de sızmıyor...ama tüm ağırlığını nasıl hissettiriyor anlam veremiyorum.
vazgeçişlerle, kaybedişlerle, benden habersiz alınan kararlarla hikayemin yolunda adımlamaya çalıştığım koca bir yokuşun daha en başındayım.
buğu diyorum; kalkmıyor.
düşüyorum...
üşüyorum...

18 Nisan 2010 Pazar

doğumun nice olsun




27 yıl önce bugün, toprağa ayak basmanın ağırlığı ile "merhaba" demiştin.
52 gün önce, adımlamanın senin işin olmadığını düşündün, kurdun kafanda, konuştun O'nunla, duydu seni...
şimdi tutamıyorum ki ben seni, çekip çıkartmak isteyişlerim engelleniyor işte. 
okuduğum bir tümceyi paylaşmak için elim telefona gidiyor, çeviriyorum numarayı, "aradığınız kişiye ulaşılamıyor." diyor bir hatun sesi.
hiçbir zaman ulaşamayacağımı haykırıyor resmen esrik nefesime. 

paylaşılmıyor canım dostum, sensizlik paylaşılmıyor. 
badem ağaçları, döküyor teker teker çiçeklerini toprağının üzerine. 
kaldırmak için eğiliyorum, kalkamıyorum. 
merak etme, yolumuza devam ediyorum, çocukları büyütmeye, nemli topraklardan nemli yapraklarıyla çiçekler açtırmaya devam ediyorum, güneş'i doğuruyorum yine her sabah yaptığımız gibi, güneş batıyor beni beklemeden her zaman oynadığı oyun gibi...
dinliyorum, susuyorum...ama okuyamıyorum. 
okuyamıyorum, okuyunca paylaşmak istiyorum. paylaşmak isteyince kapalı kapıya çarpıyorum. 
bu çarpış ki; ağır geliyor küçük hikayemin varoluşuna. 
okuyamıyorum; ama okutuyorum. merak etme.

18 nisanları geçtim, doğumun nice olsun yoldaşım...
52 gün önce doğumunla yer edindin sen, olmak istediğin yerdesin. biliyorum...

sakın kızma bana, bencilliğimden biliyorum; ama...
seni çok özlüyorum...

17 Nisan 2010 Cumartesi

duyuyor musun?

"bitti" kelimesinin en başından başlıyorum şimdi.
13 yaşında, gözlerini tüm içtenliği ile gözlerime dikmiş bir yürek var karşımda. susarak konuşmamızı sürdürüyoruz. sessizliği o bozuyor, gözlerinden tuzunu akıtarak. diyor ki; "saymayın, lütfen saymayın...ilk önce benim için, sonra kendiniz için...lütfen durun, son verin bu çıkmaz yokuşta yol almaya...verin elinizi, ben yanınızdayım!"
ikimiz de akıyoruz, akıtıyoruz...
tuzlar karışırken bedenlerimizde, belki de toprağınla buluşuyoruz!
kim bilir?
belki de duyuyorsun?

4 Nisan 2010 Pazar

[

"kapı çalınacak








babam,








gelecek..."