5 Ocak 2010 Salı

time

dünyayı kurtardığım masadayım,
bir yandan çalışmalar koştururken,
kulağımda Floyd akıyor...
"time" diyor...


And you run and you run to catch up with the sun, but it's sinking
Racing around to come up behind you again
The sun is the same in a relative way, but you're older
Shorter of breath and one day closer to death


birden Olimpos'a gittim, gelemedim..
yağan yağmuru, toprağın içimi ısıtan kokusunu, gecenin karanlığı çökünce; burnumun dibindeki yıldızların arkadaşlığını sohbetini özledim...
alıp götürdü yine bu "time" beni...
satamadan da getirdi..
masaya geri dönmeliyim...
dönüyorum...
dön........


(zamanım olsa sana da dinletirdim günlük;
kimbilir, akşam evime konabilirsem doyururum seni de...)
...................................................
evet an itibariyle evime uçuşumu gerçekleştirmiş bulunmaktayım. (21:07)
içime dert oldu, senin de kulaklarında, ruhunda bunu hissetmeni istiyorum.
yok yok, hissedemezsin de, duymanı istiyorum.
evet, bunu istiyorum.
buyrun efenim...