12 Eylül 2009 Cumartesi

...

ofisin yoğunluğu an itibariyle bitmiş, tükenmiş durumda...
beyin yorgun, gözler yorgun, öykü hepten kaybolmaya yakın!
aman aman durdum, kaybolmak yok. şu yoğun cumartesimizi de devirmiş, arkasından el sallamış bulunuyoruz.

şimdi bunun huzuruyla; sıcak çikolatamı hazırladım, odamdaki pencereye geçip, süzülen yağmurun sesine kulak vereceğim. düşüneceğim; aydınlık günlerimi, inancımı düşüneceğim.
kulağımda Anouar Brahem üstadın yüreğinden dökülen Astrakan Cafe ile, kim bilir belki de senin camına konacağım...kim bilir?

ofisten gidesim yok, nasıl olsa yarın da buradayım, biliyorsun, dünyayı kurtarıyorum...