27 Mayıs 2010 Perşembe

eternity

hakim olan grilik içine çekiyor, istemsizce yol veriyorum ayaklarıma. gökyüzüne kaldırdığım ağır başımı, önümde duran maviliğe bodoslama sokmak istiyorum. bulanmaktan yorgun düşen mideyi söküp çıkartmak istiyorum. dinlediğim müziği, artık dinlemek istemiyorum. eve gidip, bilgisayar denilen zımbırtının içindeki müzik klasörünü iki dokunuşla boşluğa sallamak istiyorum. evet bunu istiyorum. ellerimle oluşturduğum, çivisini çaktığım kütüphanedeki tüm kitapları alıp; o hep içinde kaybolduğum maviliğe hediye etmek istiyorum. kitapları diyorum, güneşte, denizin sonunda mavi bir duman gibi gözümde tüten sana vermek istiyorum. boşluğa sallanan melodilerle, suya hediye edilen kitaplarla, içinde kaldığım boşluk hissi, dolsun istiyorum.
sonra da, toprağın altına serilmek istiyorum.