18 Nisan 2010 Pazar

doğumun nice olsun




27 yıl önce bugün, toprağa ayak basmanın ağırlığı ile "merhaba" demiştin.
52 gün önce, adımlamanın senin işin olmadığını düşündün, kurdun kafanda, konuştun O'nunla, duydu seni...
şimdi tutamıyorum ki ben seni, çekip çıkartmak isteyişlerim engelleniyor işte. 
okuduğum bir tümceyi paylaşmak için elim telefona gidiyor, çeviriyorum numarayı, "aradığınız kişiye ulaşılamıyor." diyor bir hatun sesi.
hiçbir zaman ulaşamayacağımı haykırıyor resmen esrik nefesime. 

paylaşılmıyor canım dostum, sensizlik paylaşılmıyor. 
badem ağaçları, döküyor teker teker çiçeklerini toprağının üzerine. 
kaldırmak için eğiliyorum, kalkamıyorum. 
merak etme, yolumuza devam ediyorum, çocukları büyütmeye, nemli topraklardan nemli yapraklarıyla çiçekler açtırmaya devam ediyorum, güneş'i doğuruyorum yine her sabah yaptığımız gibi, güneş batıyor beni beklemeden her zaman oynadığı oyun gibi...
dinliyorum, susuyorum...ama okuyamıyorum. 
okuyamıyorum, okuyunca paylaşmak istiyorum. paylaşmak isteyince kapalı kapıya çarpıyorum. 
bu çarpış ki; ağır geliyor küçük hikayemin varoluşuna. 
okuyamıyorum; ama okutuyorum. merak etme.

18 nisanları geçtim, doğumun nice olsun yoldaşım...
52 gün önce doğumunla yer edindin sen, olmak istediğin yerdesin. biliyorum...

sakın kızma bana, bencilliğimden biliyorum; ama...
seni çok özlüyorum...